SAÇ DÖKÜLMESİ
Saçlarımız bedensel algımızı etkileyen en önemli aksesuarımızdır. Katılmayan var mı?
Saç kaybına sebep olan hastalıklar kendi arasında sınıflandırılır. Kıl köklerinin canlı olduğu durumların tedavisi vardır. Saç kaybına kalıcı olarak sebep olan hastalıklar ise neyse ki çok nadir görülür.
Kıl köklerinin canlı olduğu durumu konuşalım biz. Bir bireyin günlük ortalama yüz ila yüz elli saç telini kaybettiği durumlar saç dökülmesi olarak kabul edilir. Saç dökülmesi çoğumuzun psikolojisini etkiler.
Saçların yaşam döngüsünü bozan birçok faktör dökülmeyi tetikler. En önemli değerlendirme ise hastanın son altı ayı içeren sağlık durumudur. Vitamin eksiklikleri, kronik hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, ateşli hastalıklar , düzensiz beslenme, ağır diyetler , uzun süren antibiyotik kullanımı, ameliyatlar sonrası saçlarda dökülme görülür. Bu dökülme hemen başlayabileceği gibi çoğunlukla başlatıcı etkeni takiben üçüncü ayda oluşur. Vitaminlerin hepsinin saç büyümesi ve sağlığı üzerine etkileri vardır. En çok etkileyenler ise demir, vitamin B12, B6, B5, folik asit, çinko, biyotin ve D vitamini diyebiliriz. Kişinin metabolik durumunun yanında dış faktörler de saçı etkiler. Mevsim geçişlerinde görülen saç dökülmesi geçicidir. Sık sık sıcak uygulamaların yapılması (fön vb) da saçın kalitesini bozar ve dökülmeyi tetikler. Sık saç yıkamak derinin koruyucu tabakasını bozduğundan da dökülmeyi arttırır. Tüm bunlara ek olarak aşırı üzüntü, endişe kaygı hallerinde de saç dökülür.
Saç dökülmesi tedavisinde birçok saç uyarıcı madde kullanılmaktadır. Topikal tedaviler yetersiz kaldığında PRP ve mezoterapi , egzozom, kök hücre tedavileri de uygulanabilir. Saç ekimi de bir seçenektir. Olumlu sonuçlar birey uyumu ile arttırılır. Hekime başvurmak , kullanılacak ürünün uygunluğunu sormak ise en doğru seçenektir.
Dr Emine Sümeyye Ünal