Demodikosis primer ve/veya sekonder olarak görülebilen deride püstül, nodül, abse ve kist, eritem-deskumasyon ile seyredebilen bir dermatozdur. Demodex akarları bu dermatoza neden olmaktadır. Genetik ve çevresel faktörler etkisi ile hastalık bazı bireylerde görülebilir. Son yıllarda dünya çapında demodikosis ve ilişkili durumlar daha sık bildirilmektedir.
Demodeks, her bir bireyde bulunmasına rağmen her bireyde hastalık yapmaz. Obez olanlarda, diabet hastalığı olanlarda, aşırı alkol alanlarda, bağışıklık sistemi zayıf olanlarda ve yaşlılarda ve genetik yatkın olanlarda hastalık yapabilir. kötü beslenme ve stres ile orta çıkar. Teşhisi kolaydır. Kişisel hijyene dikkat etmek çok önemlidir. Beslenme de hastalığı önlemede çok önmelidir. Günlük kilogram başına 20-30 cc su tüketmek, mevsimine uygun bol sebze, zeytinyağı, limon ve doğal ev sirkesi tüketimi bağırsak florasını destekler ve parazitlerin çoğalmasını engeller.
Demodex akarları, primer veya sekonder demodikozis tablosu yapan deride kıl köklerinde yaşayabilen ektoparazitlerdir. İlk kez 1841 yılında bulunmuştur ve gün geçtikçe yeni türleri tespit edilmektedir. İnsanda en çok görülen türler D. folliculorum ve D. Brevistir . Tanıda en çok tercih edilen pratik ve kolay yöntem , Standart deri biyopsisi yöntemi (SDBY) ‘dir .
Güncel çalışmalarda; rosacea , akne vulgaris , blefarit, perioral dermatit, püstüler folikülit, saçlı derinin papülo -püstüler lezyonları, pitriazis folikülorum, bazal hücreli karsinom, akkiz immun yetmezlik sendromundaki püstüler lezyonlar etyopatogenezinde Demodex spp.’lerin rolu olabileceği saptanmıştır . HIV enfeksiyonu , solid organ nakli gibi immunsupresyon tablolarında hastalığın ortaya çıkışı bilinmekteydi.. Son yıllarda gebelikte , diabetes mellitus ve obezitede demodex sıklığının artabileceği de bildirilmiştir.
Demodex parazit ve yumurtalarının folikülde birikmesi ve folikülü tahrip etmesi sonucu demodex folikülit, abse ve nodüllerinin oluşabileceği düşünülmektedir .
Tedavide oral ve topikal metronidazol, çay ağacı yağı ve akarisidal tedaviler kullanılabilir. Topikal akarisidal tedavilerin kullanımı ile de veriler oldukça sınırlıdır. Yüz yıkanıp kurulandıktan birkaç dakika sonra akarisidal topikal ajanlar göz kapakları hariç tüm yüze uygulanmalıdır . Permetrin%5, krotamiton %10, benzil benzoat %10-15 kullanılabilir. Tea tree oil (Terpinen-4-ol) etken maddesinin de demodex akarları üzerine tedavi edici etkisi kanıtlanmıştır.
Tedavi, tanı labaratuar testleri (dermatoskopik ve /veya mikroskopik inceleme) ile kesinleştirildiğinde başlanır. Lokal kremler ve ağızdan tedaviler, kişinin sağlık durumuna ve hastalığın klinik şiddetine göre hekim tarafınca belirlenir. Eğer gerekirse hastanın tedavisi Demodex normalleşene kadar 2-12 ay kullanıldıktan sonra, haftada 3 gün üst üste şeklinde devam edilebilir. tedaviler kişiye özel planlanmalı, kişisel bakım kişilere anlatılmalıdır.
Dr Emine Sümeyye Ünal